Büyük Güç Büyük Sorumluluk


‘Büyük güç büyük sorumluluk getirir!’

Süper kahraman ekolüyle kıyısından köşesinden dahi olsa ilgilenen okura oldukça tanıdık gelecek bu ‘motto’yu kimlerden duyduk bugüne kadar diye sorsam muhtemelen alacağım ilk yanıtlar Peter Parker ya da Örümcek Adam olacaktır. Pekiyi daha başka diye zorlasam.. İlkine göre daha küçük bir zümrenin dudaklarından Ben Parker ismi dökülecektir. Daha daha diye ısrar etsem Ultimate evrenindeki Gwen Stacy’nin hafif iğneleyici bir tavırla ikinci Ultimate Örümcek Adam olacak olan Miles Morales’e bu sözleri söylediğini hatırlayacaktır bazıları...


Ultimate Gwen Stacy

Görüldüğü üzere bu noktaya kadar hep Örümcek Adam ve çevresi ile sınırlı kaldık. Pekiyi ya ben alakasız bir karakterin evrenin alakasız bir yerinde aynen bu cümleleri sarfettiğini söylesem...

Mottomuzun izini sürebilmek adına Uzay Şövalyesi Rom'un Melez ile karşılaşmasına kadar inmem gerekiyor...

Rom'un en sevdiğim kapaklarından: Fasikül 18


Rom’un Melez hikayesini bilir misiniz? Dire Wraith’ten ya da Alfa dönemi albümlerde kendilerine atfedilen adlarıyla Darkon’dan olma, insandan doğma korkunç Melez’i durdurmaya çalışırken olaya dahil olan ve gayet klişe bir ilk karşılaşma olarak iyi ve kötü tarafları yanlış değerlendiren X-Men nedeniyle Rom zor anlar yaşamaktadır. Klişe kurgu devam eder, sevgili mutantlarımız kötü sandıkları karakterin aslında iyi niyetli olduğunu, gerçek düşmana ise sırtlarının dönük olduğunu fark ettikleri noktada işler daha da karışır. Melez’in darbesiyle Rom’un elinden düşen ‘nötralizör’ü, Wolverine’nin başarısız ve oldukça acılı çalıştırma denemesinden sonra kullanmaya cesaret eden Kitty Pryde, Melez’i ve Melez’in Kitty Pryde’a ulaşmasını engellemeye çalışan Rom’u meşhur Limbo’ya gönderir...

Kitty Pride Nötralizör'ü kullanıyor...


Rom’un orijinal 17. ve 18. sayılarında anlatılan Melez ve peşisıra gelen Limbo, Örümcek Adam’da görüp de ‘Niye bizde de yayınlanmıyor ki!’ diye hayıflandığım X-Men ile ilk dönem tanışmalarımdan birisi olması sebebiyle unutamadığım hikayelerdendir. Lakin Bill Mantlo'nun yazdığı, Sal Buscema'nın resimlediği bu hikaye başka bir yazının konusu...

Benim değineceğim nokta ise Limbo’da mapus Dire Wraith’lerin açtıkları bir portaldan Rom’a gösterdikleri yıkılmış Galador görüntüleri ve her ne kadar açık bir aldatma harekatına maruz kaldığını düşünse de Rom’un zihnine ekilen şüphe tohumları... Bu kuşku Rom’u, Clairton kasabasını ve sakinlerini koruma işini Torpedo’ya bırakmaya ve kendisini Galador’a hızlıca geri götürecek (çünkü Rom’un dünyaya olan yolculuğu 200 yıl sürmüştür ve aynı şekilde dönmeye pek niyeti yoktur) bir yol bulmak için büyük şehre gitmeye iter. Hikayenin devamında, Rom ve X-Men karşılaşmasının klişesi aynen tekrar eder, bu sefer mutantların yerini kiralık kahramanlar Power Man ve Iron Fist alır. İyi taraftakiler arasındaki mücadeleden sonra karşılıklı güvenin oluşmasıyla Power Man, Rom’u Fantastik Dörtlü’nün karargahına götürür. Herhalde fasikülün son sayfalarına denk gelmesinden Reed Richards Rom’un hikayesine kolay ikna olur ve Rom’u vakti zamanında ele geçirdikleri bir Skrull gemisine bindirerek, Rom’un verdiği Galador koordinatlarına gönderir...

Limbo


Skrull gemisi verilen koordinatlara ulaştığında Rom’u bir hayal kırıklığı beklemektedir, Galador ile karşılaşmayı beklerken Skrull’lar ile savaş halindeki Xandar ve Powerhouse önderliğindeki şampiyonları Crimebuster, Diamondhead, Comet ve Nova ile karşılaşır. Beklenildiği üzere düşman olduğunu düşündükleri Skrull gemisine saldıran şampiyonlarla bir aşamadan sonra uzlaşan Rom’un Skrull’lara karşı mücadelesi başlar...

İşte Skrull’lara karşı verilen savaşta Nova, bir Skrull gemisine saldırırken sadece Peter Parker’ın değil, Örümcek Adam okurlarının da beynine kazınmış şu meşhur sözler dile getirilmektedir:

‘... with great power comes great responsibility ...’

Nova: Büyük Güç Büyük Sorumluluk Getirir!



Yorumlar

  1. ROM iyi hoş da anılarda yaşasa daha güzel :)

    Yazının en hoş cümlelerinden biri şu olmuş::

    "Herhalde fasikülün son sayfalarına denk gelmesinden Reed Richards Rom’un hikayesine kolay ikna olur" :))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ama ama ama her daim kabarık nostalji ihtiyacımızı neyle gidereceğiz :)
      Öyleyse 40 yıllık Conan'ları da istemiyoruz, bırakalım mazide kalsın :)
      Ciddi değilim bu arada. Rom okumakta, belki dijital olmasındandır, zorlanıyorum ki kısa süre öncesine kadar yayınlansın diyenlerdendim.

      Sil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Mutantın Alpha’sı, Gamma’sı, Omega’sı...

Nils Holgersson ve Morton: Sapasağlam Bir Çocukluk Nostaljisi...

Clone...