Batman - Baykuşlar Divanı


Aklımı kemiren bir Hush referansı ile okuyorum Baykuşlar Divanı’nı!


Türev bir Hush hikayesi ile mi karşı karşıyayım acaba?

Bruce Wayne’nin hayatına giren yeni bir karakterle (Lincoln March), Batman’ın hayatına giren yeni bir kötünün hikayenin bir noktasında örtüşmesi klişesini mi yaşatacak bu hikaye de? Yoksa Scott Snyder o çok bahsi geçen dehasını konuşturacak ve hikayeyi alıp bambaşka noktalara mı götürecek?

Henüz bilmiyorum...

Yıllar öncesi... Suadiye’de bir sinemada, gecenin bir vakti Vanilla Sky’ı seyrediyorum arkadaşlarla birlikte. Bize üstünkörü bakan birisi film hakkındaki o anki hissiyatımızı rahatlıkla anlayacak düzeyde. Ağzımız açık izliyoruz, tabiri caizse salyalarımız akıyor. Bu nasıl bir hikaye arkadaş, nasıl bir kurgu! Soluksuz geçen onlarca dakikanın ardından sonlara doğru olayın çözümlemesi grubu yıkıyor. Ben mutsuz, ahali mutsuz...

Daha az yıllar öncesi... Greystorm isimli bir fumetti kısa seri çizgiroman güneş gibi doğuyor o günümüze. Jules Verne esintili bu hikaye bomba gibi başlıyor, bomba gibi ilerliyor, sonrasında sert bir düşüş yaşatıyor, havada bir sonla noktalanıyor. Ben tatminsiz, ahali tatminsiz... Oysa biz, bir grup çizgiroman sevdalısı, o an için okuyabildiğimiz ilk 6-7 sayısına bakarak Greystorm'u sene bilmem kaçın en iyi kısa serisi olarak seçmişiz. Acaba diyorum kendi kendime, tamamını okuduktan sonra hala o şekilde mi oylardık? Hiç sanmıyorum...

Bir hikayenin iyi olup olmadığına karar vermek için bütününü görmem gerektiğine inanıyorum. Scott Snyder gibi bir isme rağmen bu hikaye de buna dahil. Ama bir yandan da içimde birşeyler Snyder’ın, Hush’ta Loeb’in düştüğü tuzağa düşmeyeceğini söylüyor. İçimde başka birşeyler de muazzam ilerleyen Baykuşlar Divanı’nın böylesine basit çözümlemeler barındırmamasını diliyor!


İtiraz edenler illaki olacaktır ama kimse kusuruma bakmasın, an itibariyle bu albümün yıldızı benim için Snyder değil, Greg Capullo’dur. Bruce Wayne’i yirmilerinde gibi çizse de hayranlıkla izliyorum panellerini.

Capullo şöyle aktarmış bu konudaki meramını...

Soru: New 52 kahramanların daha genç bir versiyonunu okurla tanıştırmakta. Sizin çizgilerinizin de bu durumu gayet iyi yansıttığını düşünüyorum. Bu durum kendi açınızdan bilinçli bir tercih mi?

Capullo: Kesinlikle. Bana karakterlerin yaşları önceden bildirildi. Bazı okurlar Bruce’u ve Batman ailesinin geri kalanını bu kadar genç çizmemden dolayı beni eleştirdi. Aslında ben bunları tam olarak görünmesi istenilen şekilde çiziyorum. Bir profesyonel olarak, müşterinin, ki bu durumda DC'nin, beklentisini karşılamam gerekir. Ancak okurları da çok yakından takip ediyorum. Sonuçta, onlar olmadan bizim varlığımızın da anlamı yok. Bu eleştirilerden hareketle bir takım ince değişiklikler yapmaya çalıştım. Sonuçta umudum, her ne kadar imkansız olsa da, herkesin memnun kalmasıdır. Yine de ben denemeye devam edeceğim.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Mutantın Alpha’sı, Gamma’sı, Omega’sı...

Nils Holgersson ve Morton: Sapasağlam Bir Çocukluk Nostaljisi...

Clone...