Burası Mega-Şehir Bir...


Yıl 2100... Sekiz yüz milyon insan buraya evim diyor. Hepsi de Kuzay Amerika kıtasının doğu sahilinde, lanetli eski dünyanın radyoaktif topraklarından büyük duvarlarla ayrılmış bir alana sıkışmış durumdalar...

Burası 'Mega-Şehir Bir'. Burası Judge Dredd'in distopik dünyası...


Görseldekiler ise 'Mega-Şehir Bir'in sakinleri. Her biri potansiyel bir suçlu. Dolayısıyla her biri, ister düzenin koruyucuları olan 'Yargıç'ların elinden, ister hemen yanında bir anda canileşen hemşerisinin şiddetinden kaynaklansın, potansiyel birer maktul ya da sakat. Onlar güneş ışığından mahrum yetiştirilmiş, GDO'lu ama en azından hakiki sebze yiyebilmeyi mutluluk addeden insanlar. Onlar pür dikkat önlerindeki ekranlara bakarken bir yerden bir yere giden kişiler. Onlar zavallılar...


Bu panellere bakarken, yollarda elinde akıllı telefonu, etrafla ilgisini kesip ekranlara odaklanmış bir şekilde yürüyen çağdaşlarımızı, organik gıda tüketmeye uğraşan başta kendim ve geri kalan milyonları, eve sağ salim varınca şükreden büyük şehir insanını düşününce bir tuhaf oldum...


Acaba Judge Dredd bir distopya değil mi?!! Yoksa ben mi bir distopyanın içerisinde yaşıyorum?!!



Not: Görsel, Presstij Yayınları'ndan çıkan Judge Dredd serisinin birinci fasikülünden alınmıştır.



Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Mutantın Alpha’sı, Gamma’sı, Omega’sı...

Nils Holgersson ve Morton: Sapasağlam Bir Çocukluk Nostaljisi...

Clone...