Çizgiroman Üzerine Saçmalamalar : Pizagor Teoremleri



30 senelik çizgiroman okuru deneyimini arkasına alan 30 saniyelik bir düşünsel sürecin ortaya çıkardığı 9 hipotez şu şekilde :


İyi çizim + İyi senaryo = Muhteşem çizgiroman (1. Pizagor teoremi)


İyi çizim + Orta halli senaryo = Fena olmayan çizgiroman (2. Pizagor teoremi)


İyi çizim + Kötü senaryo = Okunabilir çizgiroman (3. Pizagor teoremi)


Orta halli çizim + İyi senaryo = İyi çizgiroman (4. Pizagor teoremi)


Orta halli çizim + Orta halli senaryo = Fena olmayan çizgiroman (5. Pizagor teoremi)


Orta halli çizim + Kötü senaryo = Kötü çizgiroman (6. Pizagor teoremi)


Kötü çizim + İyi senaryo = Fena olmayan çizgiroman (7. Pizagor teoremi)


Kötü çizim + Orta halli senaryo = Okunabilir çizgiroman (8. Pizagor teoremi)


Kötü çizim + Kötü senaryo = Kötü çizgiroman (9. Pizagor teoremi)


Öncelikle 6. ve 9. teoremleri ele alalım...

Orta halli çizim + Kötü senaryo = Kötü çizgiroman

Kötü çizim + Kötü senaryo = Kötü çizgiroman

Bu durumda...

Orta halli çizim + Kötü senaryo = Kötü çizim + Kötü senaryo

... eşitliği ortaya çıkmaktadır. Eşitliğin her iki tarafındaki kötü senaryolar birbirini götürdüğünde...

Orta halli çizim = Kötü çizim

... sonucuna ulaşılır ki bu garip eşitsiz eşitlik durumu da bize çizgiromanın çizgi kısmının değil, roman kısmının kalite açısından esas belirleyici taraf olduğunu göstermektedir...


Şimdi de 3. ve 8. teoremleri inceleyelim... Ne diyor bu teoremler;

İyi çizim + Kötü senaryo = Okunabilir çizgiroman

Kötü çizim + Orta halli senaryo = Okunabilir çizgiroman

Öyleyse...

İyi çizim + Kötü senaryo = Kötü çizim + Orta halli senaryo

... eşitliği ortaya çıkmaktadır. Bu durumda birbirini götüren herhangi birşey olmamasına rağmen şu yorumu yapabiliriz : Kötü senaryolu bir çizgiromanı okunabilir hale getirmek için illaki kalburüstü bir çizim gerekirken, kötü çizimi ortalama bir senaryo kurtarmaktadır. Dolayısıyla senaryo yine çizime voleyi çakıp golü atmaktadır...


Son olarak da 2 ve 5 numaraları teoremleri inceleyim, bakalım çizimi ön plana çıkaracak ipuçları elde edebilecek miyiz?!

İyi çizim + Orta halli senaryo = Fena olmayan çizgiroman

Orta halli çizim + Orta halli senaryo = Fena olmayan çizgiroman

teoremleri bizi...

İyi çizim + Orta halli senaryo = Orta halli çizim + Orta halli senaryo

... eşitliğine götürüyor ki buradan da...

İyi çizim = Orta halli çizim ??? gibi bir denklem çıkıyor. Demek ki çizim kalitesi arasında uçurum yoksa okurda beğeni açısından aynı etkiyi bırakıyor. Yani Türkçesi çizim iyi olsun ya da ortalama olsun, çizgiromanın güzelliğini belirleyen esas unsur yanına koyduğun senaryo...


Ne demek istediğimin matematiği ise şöyle : En son eriştiğimiz ‘İyi çizim = Orta halli çizim’ eşitliğini alalım ve eşitliğin her iki tarafına da ‘İyi senaryo’yu ekleyelim. Bakalım bu durumda eşitlik bozuluyor mu?

İyi çizim + İyi senaryo = Orta halli çizim + İyi senaryo

Bozulmak ne kelime, hesap karıştı, eşitlik tepetaklak oldu!

1. Pizagor teoremine göre İyi çizim + İyi senaryo = Muhteşem çizgiroman idi...

4. Pizagor teoremi ise Orta halli çizim + İyi senaryo = İyi çizgiroman diyordu...

Böylece 'Muhteşem çizgiroman ¹ İyi çizgiroman' eşitsizliği durumu ortaya çıkıyor ki bu da kuvvetli senaryonun çizgiromanı nerelere taşıyabildiğini gösteriyor...

Bu yazıdan, bunca formülden birşey anlayan varsa beri gelsin... Lakin unutmayalım ki bir teorem ne kadar karmaşıksa o kadar iyidir...

Bunca saçmalamanın ana fikri mi, çizgiroman denen güzelliğin çizgiden ziyade hikaye kaynaklı olduğu... Biz her ne kadar çizgiroman derken çizgiyi başa koysakta bu birliktelikte esas oğlanın roman olduğu... Matematik yalan söylemez...



Yorumlar

  1. Bence formüllerdeki çelişkiler ("Orta halli çizim = Kötü çizim" vb.)anlatıda çizim ve sözün ayrı değişkenler olarak tanımlanmasından kaynaklanıyor. Halbuki çizgiromanda anlatı resim ve sözcük bütünlüğüyle gerçekleşir. Bence kötü çizgiroman, bu bütünlüğü sağlayamayandır.

    YanıtlaSil
  2. Sevgili Mr.Q, yanıt veremesem de derinlemesine yorumlarınızı esirgemeyin lütfen, keyifle okuyorum... Yoğunluğum bir bitsin (ki 2 hafta daha böyleyim) ben de bir çift kelam ederek konuyu daha da başka taraflara çekmek isterim :)

    YanıtlaSil
  3. Meşhur ahçıların söylediği hep şudur : Lezzetli bir yemek istiyorsanız öncelikle malzemeleri ayrı ayrı en iyisinden seçmeniz gerekir...

    Yemeğimiz çizgiromansa ana malzemelerimiz sadece iki tanedir bence : çizgi ve senaryo... Ve ayrı ayrı en iyisinden olması gerekir...

    Bunların üzerine lezzeti arttıracak baharatlar olarak kapak, kareleme tercihi, balon yazıları, basım formatı, sıcacık bir editoryal yazı, bizim için değerlisiniz mesajını veren okur görüşlerine ayrılmış bir bölüm ve hatta bahsettiğiniz resim – sözcük bütünlüğü serpilebilir...

    Mesela Laurenti’yi ele alalım... İstediği kadar güzel bir senaryo olsun elinde, istediği kadar o bahsettiğiniz resim ve sözcük bütünlüğünü sağlayabilsin, hadi biraz daha ötesine geçelim plan kurgu vs. kusursuza yakın olsun, o özensiz adeta müsvette çizimleriyle (misal Lal Zagor 116 – 117) Laurenti’nin Zagor’unu sadece okumuş olmak için okurum...

    Ya da Uderzo... Bu sefer de tam zıttı bir durum söz konusu. Goscinny ile olan birlikteliğin ortaya çıkardığı mükemmel Asteriks albümlerinden sonra Uderzo’nun senaristliğini de yaptığı döneme baktığımızda o sıcacık, güzelim çizimler bile kötü senaryo sebebiyle Asteriks albümlerini en iyimser değerlendirmeyle vasatın ötesine geçiremez (örneğin ‘Gök Başımıza Yıkılacak’ albümü). Uderzo’ya resim ve sözcük bütünlüğünü sağlayamıyor dersek de haksızlık etmiş oluruz üstada bana kalırsa...

    Beğeniler nesnellikten uzak olduğuna göre burada yazdıklarım da sadece bana ait görüşlerdir, gayet kişiseldir. Kimseyi kırmak, ‘Sen yanlış düşünüyorsun, en doğrusunu ben bilirim’ demek niyetinde değildir bu satırların yazarı :)

    YanıtlaSil
  4. Kesinlikle ben de değilim, yanlış anlama :) Eğlendim çokca bu yazıyı okurken. ":)" koymayı unutmuşum kendi yorumumun sonuna :)
    Dediklerinde haklılık payı var. İyi senaryo olsun, kötü çizim delirtir adamı. İyi çizim ve kötü senaryo da rezil bir şeydir. Fakat hangi karede hangi olayın döneceğine yazar karar verirken çizimi senaryodan çok da bağımsız düşünemeyiz. Sonuçta olay örgüsü ve her karedeki anlatım ilk önce yazarın kaleminden dökülüyor. Çizer ise bu olay örgüsünü bozmadan kendi estetik kaygılarıyla resmediyor olayları. Yazar kareler arası geçişte bir hata yaptıysa, bence güzel çizim kurtaramaz o hatayı :) Galiba bu yorumumda yazıyı bağımsız, çizmi de bağımlı bir değişken olarak tanımladım. İlginç! Hiç düşünmemiştim bu kadarını :)

    YanıtlaSil
  5. Mühendisler çizgiroman üzerine konuşursa sonucu bu olur işte :)

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Mutantın Alpha’sı, Gamma’sı, Omega’sı...

Nils Holgersson ve Morton: Sapasağlam Bir Çocukluk Nostaljisi...

Clone...